Vicdan Kontrol Noktası

    Şu listede isimleri yer alan sivil insanlar, 1990-1999 yılları arasında İzmir ve çevresinde PKK ve radikal sol örgütler tarafından öldürüldüler. 30 yıl geçmesine rağmen ne aileleri sahip çıktı, ne de insan hakları örgütleri...   Bu ülkede ölülerinizin kıymeti kimin öldürdüğüne göre değişiyor. Devlet öldürdüğünde ölünün değeri tavan yapıyor, örgütler öldürdüğünde ölünüzü kimse anmıyor, aileleri bile…   İzmir’in kimsesiz ölüleri…   1-Mehmet Girgin İzmir 90-10-19 PKK 2- İbrahim Uğur İzmir 91-12-12 PKK 3-Ramazan Ege İzmir 92-04-09 DEV-SOL 4-Halil Semen İzmir 92-06-18 PKK 5-Mehmet Taş İzmir 92-06-23 PKK 6-Celal Bayık İzmir 92-09-03 PKK 7- Vecdi Solar İzmir 92-10-01 PKK 8- Murat Aydın Denizli 92-10-31 PKK 9- Hamza Solak İzmir 92-11-21 PKK 10-Mehmet Utku İzmir 93-06-10 PKK 11-Selahattin Alökmen İzmir 93-10-19 PKK 12-Bedrettin Çelik İzmir 93-10-19 PKK 13-Ekrem Arslan İzmir 93-10-22 PKK 14-Süleyman Aydın İzmir 93-10-22 PKK 15-Mehmet Tuncay İzmir 93-10-22 PKK 16-Mehmet Öztop İzmir 93-11-12 P

  Şu listede isimleri yer alan sivil insanlar 1991-1999 yılları arasında Erzincan ve Erzurum’da PKK tarafından öldürüldüler. 30 yıl geçmesine rağmen ne aileleri sahip çıktı, ne de insan hakları örgütleri... Bir tek yazar gazeteci sanatçı isimlerini ağzına almadı.   Bu ülkede ölülerinizin kıymeti kimin öldürdüğüne göre değişiyor. Devlet öldürdüğünde ölünün değeri tavan yapıyor, örgütler öldürdüğünde ölünüzü kimse anmıyor, aileleri bile…     1-Sait Kılıç Tekman 91-10-22 PKK 2-Abdülkadir Çıldır Erzincan 93-08-05 PKK 3-Enver Güven Erzincan-Üzümlü 93-08-14 PKK 4-Bekir Güven Erzincan-Üzümlü 93-08-14 PKK 5-Atilla Şentürk Sarıkamış 93-08-15 PKK 6-Hatun Şentürk(65) Sarıkamış 93-08-15 PKK 7-Firdevs Aydın Sarıkamış 93-08-26 PKK 8-Mustafa Küçükşahin Kemah 93-08-30 PKK 9-Mustafa Özbek Erzincan-Erzurum 93-08-31 PKK 10-Hasan Ayaydın Kemah 93-08-31 PKK 11-Fuat Altınbilek Erzincan 93-09-15 PKK 12-Harun Satçı Erzincan 93-09-15 PKK 13-Tuncay Akbulut Erzurum-Erzincan 93-10-25 PKK 14-İlhami Aydın Erzurum-E

  Şu listede isimleri yer alan insanlar 1990-1996 yılları arasında Elazığ-Bingöl’de PKK tarafından öldürüldüler. 30 yıl geçmesine rağmen ne aileleri sahip çıktı, ne de insan hakları örgütleri...   Bu ülkede ölülerinizin kıymeti kimin öldürdüğüne göre değişiyor. Devlet öldürdüğünde ölünün değeri tavan yapıyor, örgütler öldürdüğünde ölünüzü kimse anmıyor, aileleri bile…   PKK’nin 1990 – 1996 yılları arasında Elazığ ve Bingöl’de gerçekleştirdiği sivil ölümleri   1-M. Fethi Bakar Elazığ 90-03-21 PKK 2-Metin Çakır Elazığ 90-03-21 PKK 3-Asım Erdal Elazığ 90-03-21 PKK 4-Bülent Fidan Elazığ 90-03-21 PKK 5-Aydın İnceoğlu Elazığ 90-03-21 PKK 6-Zeki Özçelik Elazığ 90-03-21 PKK 7-S. Bilgin Şahin Elazığ 90-03-21 PKK 8-Hüseyin Yeğenoğlu Elazığ 90-03-21 PKK 9-Orhan Yeter Elazığ 90-03-21 PKK 10-Ersin Ateş Solhan 91-04-28 PKK 11-Fevzi Kaplan Solhan 91-04-28 PKK 12-Mehmet Türksever Solhan 91-04-28 PKK 13-Ahmet Yanarer Solhan 91-04-28 PKK 14-Hüsnü İşlek Solhan 92-05-28 PKK 15-Celal Kaya Solhan 92-05-28 P

    Şu listede isimleri yer alan insanlar 1990-1998 yılları arasında Hakkari-Siirt’te PKK tarafından öldürüldüler. 30 yıl geçmesine rağmen ne aileleri sahip çıktı, ne de insan hakları örgütleri... Bir tek yazar gazeteci sanatçı isimlerini ağzına almadı.   Bu ülkede ölülerinizin kıymeti kimin öldürdüğüne göre değişiyor. Devlet öldürdüğünde ölünün değeri tavan yapıyor, örgütler öldürdüğünde ölünüzü kimse anmıyor, aileleri bile…   PKK’nin 1990 – 1998 yılları arasında Hakkari ve Siirt’te gerçekleştirdiği sivil ölümleri   1-Abdullah Kayran Eruh 90-01-09 FM 2-Ahmet Kayran Eruh 90-01-09 FM 3-Hacı Kayran Eruh 90-01-09 FM 4-Beyaz Dinç Şemdinli 90-03-01 PKK 5-Güvercin Dinç Şemdinli 90-03-01 PKK 6-Bilmez Kılıç Şemdinli 90-03-01 PKK 7-Hamidiye Çetin Pervari 90-06-09 PKK 8-Şehriban Öner Pervari 90-06-09 PKK 9-Mehmet Şirin Pervari 90-06-09 PKK 10Abdurrahman Kurt Siirt 91-01-16 PKK 11-Mahmut Çalapkulu Siirt 91-10-11 PKK 12-Özkan Çalapkulu Siirt 91-10-11 PKK 13-Nadir Erdem Siirt 91-10-11 PKK 14-Bayram

Urfa – Mardin’in kimsesiz ölüleri…    ’90 lı yıllarda silahlı sol örgütler ve PKK’nin sivillere yönelik eylemlerini araştırdığımızda bazı ilginç durumlarla karşılaştık. Örneğin bu örgütlerin, örgütlü ve güçlü oldukları dönemlerde sivillere yönelik cinayetlerinde artışlar olmuş. PKK’nin Urfa ve Mardin deneyimleri bunu doğrulayan türdendir. Araştırabildiğimiz kadar PKK iki şehir de 1990-99 yılları arasında 99 sivil insanı öldürdüğünü anlıyoruz. Daha iyi olanaklarla araştırma yapıldığında gerçek rakamların bundan çok daha fazla olduğunu tahmin etmek zor olmayacaktır.   Öldürülenler listesi dikkatle incelendiğinde en çok öldürmelerin ’92- 94 yılları arasında olduğu görülecektir. Bu dönem PKK eylemlerinin en yoğun olduğu dönemdir aynı zamanda. Benzer bir durum başka şehir ve bölgelerde de olmuş. Oralarda da en çok sivil öldürmeler PKK’nin örgütlü ve güçlü olduğu yıllarda olmuştur.    1990-1997 yılları arasında PKK tarafından öldürülen siviller…   1-Emine Aydınlık Silopi 900226 PKK 2-Hacı Ay

  Türkiye’de ’90 lı yıllar çatışmaların en yoğun olduğu yıllar oldu. Binlerce faili meçhul cinayetin devlet tarafından işlendiği kabul edildi ve resmi kayıtlara dahil edildi. Her ne kadar ‘17 bin faili meçhul var’ denilse de şu ana kadar 4653 kişinin ismine ulaşılabilmiş durumdadır. Gerçeklere ulaşmak için daha kapsamlı çalışmaların yapılması gerekiyor.   Devletin faili meçhullerine gösterilen duyarlılığın silahlı sol örgütlerin sivil öldürmelerine ve örgüt içi infazlarına gösterilmediğini anlıyoruz. Örneğin halen daha örgüt infazlarının kayıtlarını tutan bir hak örgütü bulunmamaktadır.   Çatışmalı sürecin sona erdirilmesi için hem devletin hem de silahlı örgütlerin yapmış olduğu cinayetleri araştırıp açığa çıkarabilecek çalışmaların yapılması gerekiyor. Tanık olabildiğimiz kadarıyla devletin mağdurlarına gösterilen ilgi ve sahiplenmenin örgüt mağdurlarına ve yakınlarına gösterilmediğine uzun yıllardır tanık oluyoruz. Bu konuda ne Barolar, ne insan hakları örgütleri, ne yazar gazeteci

Dün devletin Maraş’ıydı paylaşmak istemedim, peki bir de PKK’nin Maraş’ı olduğunu biliyor muydunuz? İnsan hakları savunucuları, gazeteciler, akademisyenler PKK’ye ait hiçbir şey bilmek istemiyorlar.  1978 Maraş katliamında yakınlarını kaybeden çocuklardan bazıları  büyüdüklerinde PKK’ye katılıp dağa çıktılar. Kamplarda eğitimlerini aldıktan sonra Maraş dağlarına döndüler. Bakın sonrası nasıl olmuş, aşağıdaki listede adı geçenlerin hepsi sivil ve bazı ailelerin çocuk kadın ayrımı yapılmaksızın hepsi birden öldürülmek istenmiş, aynı ’78 Maraş’ındaki gibi…  1984- 94 arası PKK'nin sivillere yönelik cinayetleri bölge şehirleri ve köylerinde binlerce olduğunu anlıyoruz. Kimseler pek konuşmak istemezse de bu cinayetlerde tıpkı devletin cinayetleri gibi geçmişle yüzleşme konusudur. Devlet cinayetlerinin arşivini tutanlar, PKK cinayetlerinin arşivini tutmakta ketum davranıyorlar. Sınırlı olanaklarla Maraş'ta tespit edebildiğim sivil ölümleri bunlardır. Bir de ulaşamadıklarımız da düşünü

    Uzun bir süredir üzerinde çalıştığımız “Çatışmalı Ortamdan Çıkış”  konulu çalışmamızın sonuna geldik. Özellikle 90’lı yıllarda yapılan faili meçhul cinayetler epey bir görünür olmuştu. “Cumartesi Anneleri” girişiminin de bunun bir belgesi olduğunu söyleyebiliriz.    Devletin cinayetlerini belgelemek, kınamak, hatta kısmen hesap sormak neredeyse rutin bir uğraş haline geldi. İstenildiği gibi olmasa da bunun mücadelesinin verildiğine tanık oluyoruz. Bu elbette ki değerli bir girişimdir. Ancak yetersiz olduğunu düşünüyoruz. Yine aynı dönemde, 90’lı yıllarda binlerce sivil insan, silahlı sol örgütlerin ve PKK’ saldırılarında yaşamını yitirmelerine rağmen bir türlü görünür kılınamadı. Bu konuda çalışma yapan hiçbir kurum, İnsan hakları örgütleri, yazar- gazeteci örgütleri, üniversiteler ve özellikle de baroların bir çalışması bulunmamaktadır. Bu durum oldukça düşündürücü olmalıdır.    Bir ülke eğer çatışmalı ortamdan çıkmak istiyorsa bu gerçeğin de açığa çıkarılması ve konuşulması gerek

        Uzun bir süredir üzerinde çalıştığımız “Çatışmalı Ortamdan Çıkış”  konulu çalışmamızın sonuna geldik. Özellikle 90’lı yıllarda yapılan faili meçhul cinayetler epey bir görünür olmuştu. “Cumartesi Anneleri” girişiminin de bunun bir belgesi olduğunu söyleyebiliriz.    Devletin cinayetlerini belgelemek, kınamak, hatta kısmen hesap sormak neredeyse rutin bir uğraş haline geldi. İstenildiği gibi olmasa da bunun mücadelesinin verildiğine tanık oluyoruz. Bu elbette ki değerli bir girişimdir. Ancak yetersiz olduğunu düşünüyoruz. Yine aynı dönemde, 90’lı yıllarda binlerce sivil insan, silahlı sol örgütlerin ve PKK’ saldırılarında yaşamını yitirmelerine rağmen bir türlü görünür kılınamadı. Bu konuda çalışma yapan hiçbir kurum, İnsan hakları örgütleri, yazar- gazeteci örgütleri, üniversiteler ve özellikle de baroların bir çalışması bulunmamaktadır. Bu durum oldukça düşündürücü olmalıdır.    Bir ülke eğer çatışmalı ortamdan çıkmak istiyorsa bu gerçeğin de açığa çıkarılması ve konuşulması g